Blogun sonu

Yaklaşık 1 yıldır burda yayında olan blogum, bugünden sonra www.onurka.com'da olacak. Açılışa mutlaka beklerim. Hatta geçişle ilgili bir yazıyı için buraya tıklayın...

Şark Vaatleri - Eastern Promises

Haftasonu Şark Vaatleri'ni (Eastern Promises) izledim. Son zamanlarda izlediğim en iyi filmdi sanırım... ("En" derken biraz düşündüm ama sanırım öyle...) Filmin afişini de, en az filmi kadar, başarılı buldum.

Filmde adı en çok öne çıkan oyuncular Viggo Mortensen ve Naomi Watts ama bence Semyon rolündeki Armin Mueller-Stahl da oldukça başarılı bir iş çıkarmış.

Unutmadan, yönetmenimiz de Cavid Cronenberg.

Ankara Caz Festivali

Dün akşam, Ankara Caz Festıvali'ndeki Hava Kuvvetleri Komutanlığı Cazın Kartalları Orkestrası Konserine, Melih'in organize ettiği fotograf çekme izniyle gittik.

Konserde orkestraya solist olarak vokalde Yıldız İbrahimova, gitarda da Önder Focan eşlik etti.

Orkestra bol miktarda trompet, trombon ve saksafondan oluşan bir bigband olunca, konser benim için müzikal olarak muhteşemdi. Ayrıca bir de fotograf çekebilmek güzel oldu.

Sahnedeki az miktarda ışıkta, makinamın yüksek ISO değerlerindeki performansını ilk kez ciddi olarak test ettim ve bana gayet tatminkar göründü. Fotografların daha büyük versiyonları ve bir kaç kare daha Flickr'da.

Suudi Kralı Vakası

Dünkü Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanan Nilgün Cerrahoğlu'nun yazısının bir kısmı...

...
Suudi Arabistan Kralı'nın Türkiye ziyareti, gerçekte 13 günlük Avrupa gezisinin son durağı. Kralın ekim sonunda çıktığı gezinin ilk ayağı İngiltere olmuştu. İngiltere ziyareti, bir skandal gibi yaşandı. Londra'da insan ve kadın hakları savunucuları, hop oturup hop kalktılar. Suudi rejimin barbarlıkları teşhir edildi; tespih taneleri gibi ortalığa saçıldı: Şeriat yasalarının kadına uyguladığı zulüm, yargısız infazlar, kafa kol kesmeler, göçmen işçilerin mahkûm edildiği esaret düzeni, teokratik polis devleti, silah-petrol-rüşvet üçgeni ilişkileri... Abdullah 'ın İngiltere gezisi boyunca manşetlerden, köşelerden inmedi. Nerde kalmış "devlet protokolünü değiştirmek" ? İngiltere'de geçirdiği dört gün boyunca Suudi Kral; İngiliz protokol kurallarına noktası virgülüne uydu. Buckingham Sarayı'nda Kraliçe'ye konuk oldu. Başbakan Gordon Brown' la; Başbakanlık ikametgâhı "Downing Street" te bir araya geldi, velihat Prens Charles' ı "Clarence House" ta ziyaret etti, Londra'da Belediye Başkanı için üşenmeden "Guildhall" a gitti. Londra'dan ayrılırken Kraliçe'ye bir zahmet gene "makamında" veda etti. Vatikan'da İsa'nın gölgesinde Kral'ın, Türkiye'ye gelmeden son durağı Vatikan'da Papalık oldu. "Bana Muhammet'in yeni olarak ne getirdiğini göster? Dini kılıç ile yayma emri ve kötü, insanlık dışı şeylerden başka bir şey bulamazsın!" sözleriyle peygambere geçen yıl hakaret eden Papa'nın ayağına gitmekte hiçbir sakınca görmeyen Suudi Kralı, tahmin edersiniz Vatikan'a "şeriat bayrağı" çekmeye falan kalkmadı... Tersine... Haçlı Papa'nın yanı başında, İsa' nın göğe yükselen resminin altında süt dökmüş kedi ğibi fotoğraf verdi.
...

Gmail'den IMAP desteği

Google'ın e-posta servisi Gmail IMAP desteği vermeye başladı. IMAP, POP3 ile birlikte en yaygın kullanılan e-posta erişim protokollerinden ve POP3'e göre pek çok avantajı var. Bunlarda en öenmlilerinden biri de thunderbird, outlook vs gibi bir e-posta erişim uygulaması ile e-postalar üzerinde yapılan işlemlerin posta kutusu tarafında da oluyor olması. IMAP/POP3 karşılaştırması hakkında daha detaylı bilgi burda bulunabilir...

Ortadoğu

Ortadoğunun son 5000 yılı hakkında kısa bir animasyon... Lüks...

İş Yaşamı

Facebook'a $240 Milyon

Bir süredir beklenen ve konuşulan Microsoft - Facebook yakınlaşması Wall Street Journal'daki yazıda resmen duyuruldu. Habere göre Microsoft şu anda en yaygın kullanılan sosyal ağ uygulamasının %1.6 hissesine $240 Milyon karşılığında sahip oldu. Bu da Facebook'un $15 Milyar mertebesinden değerlendirildiği anlamına gelmekte.

İlahi Adalet...

Formula 1'de dün ki Brezilya Grand Prix'i ardından son yılların en şaibeli sezonu bitti ve Ferrari pilotu Kimi Raikkonen şampiyon oldu.

Sezona McLaren'lar, özellikle de Formula 1'deki ilk yılına podyumdan inmeyerek başlayan Lewis Hamilton çok iyi başlamıştı ki Formula 1'de herşeyden çok Stepney skandalı konuşulmaya başladı. Konuşulanlara göre eski Ferrari mekanikeri Nigel Stepney, McLaren'a Ferrari'den şasi konusunda bilgi sızdırmıştı. FIA yürütülen soruşturma sonrasında McLaren'ın markalar şampiyonasından ihracına ve 100 Milyon Dolar para cezasına çarptırılmasına karar vermiş, fakat yasal olmayan araçla yarışan McLaren pilotlarına, soruşturma sürecindeki yardımlarından dolayı bir ceza vermemeyi uygun görmüştü. Yani bir bakış açısıyla sezonun geri kalanında takımlarda Ferrari'nin şampiyonluğu kesinleşmiş, pilotlarda da Ferrari ve Ferrari-yardımlı-McLaren pilotları arasında bir şampiyonluk mücadelesi olacağı belli olmuştu.

Sezon bitimine 2 yarış kala, oldukça istikrarlı bir sezon geçiren Lewis Hamilton, büyük avantaj yakalamışken son iki yarışta ilginç olaylar yaşandı. Bir çaylak için muhteşem bir sezon geçiren Hamilton, sondan bir önceki yarış olan Çin Grand Prix'inde pit girişinde çakıl havuzuna çıkınca yarış dışı kaldı ki bu gerçekten sıra dışı bir hata oldu. Son yarış Brezilya Grand Prix'inde ise yarışa 2.sırada başlayan Hamilton bu sefer de önce takım arkadaşıyla kapışırken pist dışına çıktı, sonra da bir süre vites arızası yaşayıp 18.sıraya düştü. Yarış sonunda da Alonso 3. Hamilton da 7. olunca, Kimi Raikkonen şampiyonluğunu ilan etti.

Böylece şampiyonadan ihraç edilmiş bir takımın pilotunun şampiyon olduğu bir sezon görmekten de kurtulmuş olduk. Hem adalet yerini buldu hem de sezonumuz mutlu sonla bitti...

Güvenlik Üzerine...

Bugün Ozan'ın blogunda gördüğüm bir karikatür... Bilgi güvenliği konusunda durumu çok başarılı açıklıyor bence...